Köşe Yazarımız Mahmut Durman Yazdı ''Sevgide Ölçü''

Kimi seviyoruz?

Niçin seviyoruz?

Ne kadar seviyoruz?

Bütün sevdiklerimize, bu ölçüyle bakarsak ve bu sevginin ziyadeleştiği dönemlerde, tekrar itidale dönersek; hep kârlı çıkan taraf oluruz. Aksi hâlde hem kendimize hem de sevdiğimize maddî-mânevî zarar vermiş oluruz.

Sevgi denen duyguyu tanımlayabiliyor muyuz? Daha da önemlisi sevginin ne olduğunun bilincinde miyiz? Seviyorum deyip sadık kalıyor muyuz? Sadıklık/Sıddıklık kavramlarına ne kadar âşinayız?

Peki nedir bu sevgi denen duygu? Denildiğinde gelecek cevap “Sevgi, varlık sorusunun cevabı, Sevgi, mahlûkat ağacının tohumu, Sevgi, yüreğin ölümsüz meyvesi, Sevgi, insanın, harcadıkça çoğalan tek sermayesi, bir kimseye veya bir şeye muhabbet besleme hissi, Sevgi, insanlarda doğuştan bulunan fıtrî bir duygu… olacaktır.

Rahatlıkla kaygısızlığı, bilgelikle bilgiçliği, özgüvenle şımarıklığı, azimle hırsı, tevazuuyla kompleksi, cömertlikle savurganlığı, edeple utangaçlığı ve daha nicelerini... En kötüsü iyiyle kötüyü... bütün bunlar ölçüsüzlükle ifade edilen kavramlar. Sevgi için harcadıkça çoğalan tek duygu dedik ama ölçüyü kaçırınca yukarıdaki tüm kavramlar bir anda olumsuzluğa dönüyor insana. Negatif etki yaratıyor. Yayılan negatif etki insanı boşluğa itiyor maazallah.

Makalenin Devamını Okumak için Lütfen Tıklayın